04 Mar BU HAVADA NE OKUNUR?
Hava insanı kıllandırıyor, soğuk mu sıcak mı belli etmiyor, ruh hali saatler içinde değişiyor… Bu havada Osmanlı tarihi okuyup derinlere dalamayacağımıza göre, buyurun üzerimize rahat bir
şeyler giyelim
100 Soruda Sağlıklı Yaşam ve Spor: Nisan gelince anlıyoruz ki, vücuttaki bazı muhitleri küçültmenin zamanı gelmiş. Deniz ve kumla buluşmak, göbeği kasa çevirmek için önümüzde en fazla beş ay var. Motivasyonu yüksek seviyede tutmak, birinci amaç olmalı. Bu yüzden fitness hocaları Serhat Sıdal ve Ufuk Sönmez’in yazdığı bu kitabı çantaya atıp, yürüyüş bandında okumakta fayda var. Pozitif Yayınları, 15 TL.
B, Bira: Altı yaşındaki bir kız çocuğunun birayla tanışmasını anlatan bu kitap, önümüzdeki hafta raflarda olacak. ‘Erişkinler için çocuk, çocuklar için erişkin romanı’ olarak tanımlanıyor. Yayımlandığı tüm ülkelerde çok okundu, yazıldı, tartışıldı. Yazarı, Tom Robbins. Sımsıcacık yaz günlerinde buz gibi bir bira açıp içmeyi özleyenlere… Ayrıntı Yayınları, 9 TL.
Sufle: Türk yazarlar bir yere kadar mantıklı hareket edebiliyor. Kitaplarının sonunda olayı hep gönül meselelerine, aşka, tutkuya, sevişmeye, hiç olmadı ‘hayat çok güzel’e bağlamak milli içgüdü gibi bir şey. Kendi dilimden adamakıllı bir ‘insan’ öyküsü okumayalı çok zaman olmuştu… Aslı E. Perker’in romanı ‘Sufle’, bu açlığımı hem dil açısından, hem betimleme açısından (kitabın sonuna kadar 25 kase sufle yemiş gibi oldum), hem de ‘özgün hikaye’ açısından doyurdu.
Paris, İstanbul ve New York’ta aynı zaman diliminde yaşayan üç kişinin; hayatla, ölümle, hastalıkla ve en çok da ‘süreç’le olan derdini anlatıyor kitap. Bu üç kişinin tek ortak noktası, ‘mutfak’. Sıkıntılarını yemek yaparken unutuyor, hazır unutmuşken de okuyucuya lezzetli yemek tarifleri veriyorlar. 20’li yaşlardan 60’lı yaşlara kadar herkes, bilakis hanımlar, ‘minik hayat dramları’nı anlatan bu romanı sever. Çok da iyi bir hediye olabilir. Doğan Kitap, 18 TL.
Şarkını Söylediğin Zaman: Çantada bir İnci Aral romanı taşımak kafayı her zaman zinde tutar. “Kişisel gelişim kitabı okuyacak kadar loser değilim” diyorsanız; içinde 12 Eylül, umut, hüzün, aşk olan bu romanı tavsiye ederim. Zaten en fazla bir ay sonra ‘çok satan’ olacak. Kırmızı Kedi Yayınevi, 15 TL
BU HAVADA NE OKUNMAZ?
Bu başlıkla asıl söylemek istediğim, kütüphanenizde yeni bir isime yer açmanız gerektiği: Enis Akın. Şu an bu yazıyı okuyan 100 kişiden 99’unun varlığından bile haberdar olmadığı bir isim. ‘Dağdaki Emirler’ ise, onun nisan ayının dengesizliğine yakışmayan, daha ziyade trajik bir aralık veya ocak duygusunda okunabilen yeni şiir kitabı…
Ruhumuzu öldürmek istediğimiz her an için, bir Enis Akın şiirini el altında bulunmak şart. Bir de herkesin ‘en sevdiğim şiiri’ diyebileceği bir dize olmalı. Bakın benimki de bu:
“…
bak işte arkamda geçmişin büyük kırılması
ve cehennem üçe kadar beni saydı, çatırtılara.
nedir bir gülün anlamı, bir
nedir bir gülün anlamı, iki
nedir bir gülün anlamı üç, hayır
bu üç buraya hiç, olmadı.
belki içine çekmeden üflediğin sigaranın, bir
belki yüzünün durduk durmadık pembesi, iki
ama üç hiç olmadı
hayatta kimse kaybettiği anlamı, bulmadı
…”
Gülüm Dağlı
MİLLİYET
03.04.2011
http://cadde.milliyet.com.tr/2011/04/03/YazarDetay/1372536/BU_HAVADA_NE_OKUNUR_